İç Denetim Nereye Bağlı? Felsefi bir bakış açısıyla, her şeyin bir yerden başlayıp bir yere doğru akması gerekir. Hatta, bu yerler yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda soyut ve kavramsaldır. İç denetim, kurumsal yapının bir parçası olarak bu kavramlar üzerinden tartışılabilir. Peki, iç denetim nereye bağlıdır? Bir yandan bu soruyu organizasyonel bir düzeyde sormak, diğer yandan daha derin bir felsefi bakış açısıyla, denetimin özünü ve amacını sorgulamak gereklidir. İç Denetim ve Etik: Hangi Değerler Üzerine Kurulu? İç denetim, etik bir sorumluluk taşıyan bir faaliyet olarak ortaya çıkar. Ancak, bu etik sorumluluk kime karşıdır? Şirketin yönetimine, çalışanlara, yatırımcılara veya topluma? Felsefi bakış…
4 YorumEtiket: bir
İntibah Hangi Gazetede Yayımlandı? Edebiyatın Dönüştürücü Gücü Üzerine Bir İnceleme Edebiyat, kelimelerin gücüyle şekillenen bir sanattır. Her bir kelime, bir duyguyu, bir düşünceyi ya da bir zamanı taşır; her metin, yalnızca sözcüklerin değil, bu sözcüklerin taşıdığı anlamların dönüşümüne de tanıklık eder. Bir anlatı, bazen sadece bir hikaye anlatmakla kalmaz, o hikaye etrafında dönen düşünceler, bireylerin ve toplumların dünyayı nasıl algıladığını değiştirebilir. Bu bağlamda, “İntibah” adlı eser, sadece edebi bir metin değil, toplumsal yapıyı, bireysel psikolojiyi ve insanlık durumunu sorgulayan bir yapıttır. Peki, bu metin hangi gazetede yayımlandı? Bu sorunun ardında yatan tarihsel ve edebi bağlamı anlamak, metni daha derinlemesine çözümlememize…
8 Yorum1960 Sonrası Hikaye Hangi Dönem? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları, ekonomistlerin her zaman dikkatle üzerinde durduğu temel konulardır. 1960 sonrası dönemde dünya ekonomisindeki değişimler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bir dizi kararın ve tercihin sonucudur. Bu dönemin ekonomik hikayesi, sadece bireysel tercihler ve piyasa dinamikleriyle değil, aynı zamanda daha geniş toplumsal refah anlayışları ve küresel ekonomik yapılarla şekillenmiştir. 1960 sonrası dünya ekonomisinin gidişatını ve bugüne kadar yaşananları anlamak, gelecekteki ekonomik senaryoları da daha iyi tahmin etmemizi sağlar. Peki, 1960 sonrası ekonomik hikaye gerçekten hangi dönemi anlatıyor? Gelin, bunu birlikte inceleyelim. 1960 Sonrası Ekonominin Dönüm Noktaları…
6 Yorum1.6 CDTI Opel Insignia Kaç Beygir? – Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Bir Teknik Yazı Bir eğitimci olarak şunu söylüyorum: öğrenme sadece bilgi edinmek değil, dünyayı, aracımızı, kendi deneyimlerimizi yeniden şekillendirebilme kapasitesidir. Bizler biliyoruz ki her yeni detay – bir kelime, bir kavram, bir teknik özellik – nasıl dönüşebileceğimizi ve çevremizi nasıl etkileyebileceğimizi gösterir. Bugün de otomobil dünyasından bir detay üzerinden ilerleyeceğiz: “1.6 CDTI motorlu Opel Insignia kaç beygir?” sorusuna yanıt bulurken aynı zamanda bu sorunun içinde yatan öğrenme süreçlerine, pedagojik yaklaşımlara ve bireysel/toplumsal etkilerine dair bir düşünce yolculuğuna çıkacağız. Motor Gücü Bilgisi – 1.6 CDTI Insignia’da Kaç Beygir? Öncelikle teknik gerçeklere bakalım. 1.6 litre dizel common‑rail…
8 Yorum1 İnç Ne? Ekonomik Perspektiften Bir İncelemenin Derinliklerine Yolculuk Kaynakların sınırlılığı ve bu sınırlı kaynakların nasıl dağıtılacağına dair yapılan tercihler, ekonomi biliminin temel taşlarındandır. Her gün, bizler sürekli olarak küçük ve büyük seçimler yaparız; her bir seçim, daha büyük bir resmin parçası olarak ekonomik dengeleri, piyasa dinamiklerini ve toplumsal refahı şekillendirir. Ekonomi, yalnızca para ve ticaretle ilgili değildir; aynı zamanda ölçülerin, standartların ve sembollerin ekonomik ilişkileri nasıl şekillendirdiğini anlamaya da yöneliktir. Bu yazıda, “1 inç” gibi bir ölçünün ekonomi perspektifinden nasıl anlam kazandığını inceleyeceğiz. 1 İnç: Küresel Ekonomi İçindeki Küçük Bir Ölçü Bir inç, genel olarak bir uzunluk ölçüsü olarak…
8 YorumAtatürk’ün Dileği Nedir? – Tarihsel Köklerden Güncel Tartışmalara “Dilek” kelimesini, bir kişinin anlık arzusundan çok bir toplumun ufkunu çizme iradesi olarak okuduğumuzda, Atatürk’ün dileği bize bir rota verir: bağımsızlık, bilim ve akıl, halk egemenliği ve barış. Bu rota, bir kişisel temenniler listesi değil; Cumhuriyet’in kurucu felsefesine nüfuz eden normatif bir çerçevedir. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” düsturuyla siyasî meşruiyeti halka bağlamak, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle iç ve dış siyaseti barış eksenine oturtmak ve “muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak” hedefiyle ilerlemenin metodunu tayin etmek, bu dileğin ana sütunlarıdır. Bu sütunların metinsel dayanaklarını Nutuk, Gençliğe Hitabe ve ilke/hedef ifadelerinde buluruz. [1] Tarihsel…
8 YorumKüçük Göğsü Nasıl Büyütülür? Beden, Toplum ve Kimlik Üzerine Sosyolojik Bir Okuma Toplumsal yapıların birey üzerindeki etkilerini inceleyen bir araştırmacı olarak, insanların bedenlerini nasıl algıladıkları ve bu algının toplumsal beklentilerle nasıl şekillendiği her zaman ilgimi çekmiştir. “Küçük göğsü nasıl büyütülür?” sorusu, yüzeyde estetik bir mesele gibi görünse de, aslında modern toplumun kadın bedenine yüklediği anlamların bir yansımasıdır. Çünkü burada söz konusu olan yalnızca fiziksel bir değişim isteği değil; aynı zamanda kadınlığın, güzelliğin ve değerin toplumsal olarak nasıl tanımlandığıdır. Toplumsal Normlar ve Kadın Bedeninin Biçimlendirilmesi Her toplum, beden üzerinden bir kimlik inşası yapar. Kadın bedeni, bu inşanın merkezindedir. Güzellik standartları; medya,…
8 YorumGasilhane Ne Demek? Pedagojik Bir Bakış Açısıyla Anlamı ve Toplumsal Yansımaları Eğitim, yalnızca bilgi aktarmaktan daha fazlasıdır; insanın içsel dünyasını keşfetmesine, duygusal ve entelektüel anlamda büyümesine olanak tanır. Bir eğitimci olarak, öğrencilerime her zaman bilgiyle birlikte empati, anlayış ve toplumsal duyarlılık da kazandırmak gerektiğine inanırım. Öğrenmek, bazen en beklenmedik yerlerde karşımıza çıkan, derin anlamlar taşıyan kavramlar aracılığıyla gerçekleşir. Bugün, “gasilhane” kelimesi üzerinden pedagojik bir yolculuğa çıkacağız ve bu kelimenin, tarihsel ve toplumsal bağlamdaki yerini anlamaya çalışacağız. Gasilhane, genel anlamda, ölülerin yıkandığı ve cenaze hazırlıklarının yapıldığı yer olarak bilinir. Ancak bu kelimenin, pedagojik açıdan anlamı çok daha derindir. İnsanlık tarihindeki en…
4 YorumKöy Boşluğu Kime Aittir? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Bakış Köy boşluğu… Bu kavram, kimi zaman uzak köylerin terkedilmiş sokaklarında yankı bulur, kimi zaman da büyük şehirlerin gürültüsünden kaçan insanların hayallerine dair bir arka plan oluşturur. Pek çoğumuzun zihninde, köyler; huzur, doğa ve dinginlik ile özdeşleşmişken, son yıllarda bu köyler giderek boşalmakta, köy boşluğu büyüyen bir mesele haline gelmektedir. Peki, bu boşluk kime aittir? Köylerden göç etmek mi, köylerdeki boşluğu doldurmak mı? Bu yazı, köy boşluğunu küresel ve yerel perspektiflerden ele alarak, bu soruya derinlemesine bir bakış sunuyor. Küresel Perspektifte Köy Boşluğu Dünya genelinde kırsal alanların boşalması, hızla artan bir…
8 YorumHünerleri Var: Gerçekten Değerli mi, Yoksa Bir Yansıma mı? Herkese merhaba! Bugün, son zamanlarda sıkça duyduğum ama bir türlü netleşmeyen bir ifade hakkında konuşmak istiyorum: “Hünerleri var.” Bu ifade, bir insanı tanımlarken kullanılan bir övgü olabilir, ama gerçekten ne anlama geliyor? Bu “hüner” denen şeyin gerisinde ne var? İnsanları tanımlarken bu tür ifadeleri ne kadar objektif kullanıyoruz, yoksa sadece toplumsal kalıplara mı sığınıyoruz? Bu yazıda, “hünerleri var” ifadesinin aslında ne kadar tartışmalı bir anlam taşıdığını irdeleyeceğim. Gelin, bu ifadeye biraz cesur bir gözle bakalım. Erkeklerin genellikle stratejik ve başarı odaklı yaklaşımlarını, kadınların ise empatik ve insan odaklı bakış açılarını harmanlayarak,…
8 Yorum